Mezoterapi, 1950'li yıllarda Fransa'da geliştirilen, günümüzde estetik ve sağlık alanında çığır açan bir uygulama olarak kabul edilmektedir. Cilt altına vitamin, mineral ve enzim gibi besleyici maddelerin mikro enjeksiyon yöntemiyle uygulanması sayesinde, birçok estetik ve sağlık sorununa etkili çözümler sunulmaktadır.
Mezoterapi, derinin orta tabakasına özel mikroenjeksiyon teknikleriyle vitamin, mineral, amino asit ve enzim gibi besleyici maddelerin kullanıldığı bir uygulama yöntemdir. Fransız doktor Michel Pistor tarafından 1952 yılında geliştirilen bu yöntem, başlangıçta ağrı ve damar sorunlarının iyileştirilmesi için kullanılmaya başlanmıştır.
Uygulamada kullanılan karışımlar, kişinin ihtiyaçlarına ve hedeflenen sonuca göre özel olarak hazırlanmaktadır. Bu karışımlar hyaluronik asit, vitaminler, mineraller ve amino asitler gibi bileşenleri içermektedir. Uygulama sırasında, bu özel formüller derinin mezodermal tabakasına ince iğneler yardımıyla enjekte edilmektedir.
Mezoterapi uygulaması öncesinde, kişinin cilt yapısı ve sağlık durumu detaylı şekilde değerlendirilmektedir. Uygulama, bu değerlendirme sonuçlarına göre kişiye özel olarak planlanmaktadır. Mezo-gun adı verilen özel cihazlar kullanılarak gerçekleştirilen mikroenjeksiyonlar sayesinde, aktif içerikler derinin derinliklerine kadar ulaştırılmaktadır.
Mezoterapi, cildin orta tabakasına özel karışımların mikroenjeksiyon yöntemiyle verilmesi işlemidir. Öncelikle, hastanın fiziksel muayenesi yapılarak uygulamanın uygunluğu değerlendirilmektedir. Ardından, uygulama bölgesine anestezik krem sürülerek işlem sırasındaki rahatsızlık hissi en aza indirilmektedir.
Uygulama sürecinde 30G-32G kalınlığındaki iğneler kullanılarak 1-4 mm derinlikte enjeksiyonlarla gerçekleştirilmektedir. Her hasta için özel olarak hazırlanan vitamin, mineral, amino asit ve enzim karışımları, sorunlu bölgeye küçük dozlarda enjekte edilmektedir. Bu sayede sistemik etki oluşturmadan, doğrudan hedef bölgede maksimum fayda sağlanmaktadır.
İğneli mezoterapiye alternatif olarak geliştirilen iğnesiz mezoterapi tekniği de bulunmaktadır. Mezopeeling olarak adlandırılan bu yöntem, özellikle iğne korkusu olan hastalar için idealdir. Yüz, boyun, göğüs bölgelerindeki sarkma, gevşeme ve leke iyileştirilmesinde kullanılmaktadır.
Her seans yaklaşık 15-30 dakika sürmektedir. Hastalar işlem sonrasında günlük yaşamlarına hızla dönebilmektedir. Uygulama sonrasında cilt altında kollajen üretimi devam etmektedir. Güçlü lifting etkisi oluşarak hücrelerde biyolojik uyarım gerçekleşmektedir.
Bazı durumlarda mezoterapi uygulaması önerilmemektedir:
Bunun yanında, ciltte açık yara, enfeksiyon ya da dermatolojik sorunlar mevcutsa ilgili bölgelere işlem uygulanmamalıdır. Kan sulandırıcı ilaç kullanan kişiler için de mezoterapi uygun bir yöntem değildir.
Uygulamanın başarısı için steril bir ortam ve hijyen kurallarına uygunluk şarttır. Alanında uzman ve uygulanacak bölge anatomisini iyi bilen hekimler tarafından gerçekleştirilmesi, uygulamanın etkinliği açısından kritik öneme sahiptir.
Mezoterapi uygulamaları, farklı vücut bölgelerinde özelleştirilmiş tekniklerle gerçekleştirilmektedir. Her bölgenin kendine özgü ihtiyaçları ve uygulama yöntemleri bulunmaktadır.
Diğer adıyla mezolift olarak bilinen yüz mezoterapisi, yaşlanma belirtilerine karşı etkili bir yöntemdir. Derinin elastikiyet kaybından kaynaklanan ince çizgiler ve kırışıklıklar, zaman içinde derinleşerek sarkmalara neden olmaktadır. Özel solüsyonlarla deri metabolizması hızlandırılarak, canlandırıcı ve yenileyici maddeler orta tabakaya enjekte edilmektedir. Başlangıçta 1-4 hafta aralıklarla uygulanmaktadır. Ortalama 4-6 seans sonrası 3-6 ayda bir tekrarlanabilmektedir. Sonuçlar genellikle ikinci seanstan sonra görülmeye başlamakta ve işlem tamamlandıktan sonra ciltteki yenilenme etkisi devam etmektedir.
C vitamini, A vitamini ve Hyaluronik asit gibi bileşenlerin cilde enjeksiyonu sayesinde daha parlak ve canlı bir görünüm elde edilmektedir. Ayrıca, hücre yenilenmesi uyarılarak cilt bariyeri güçlendirilmekte ve dış etkenlere karşı koruma sağlanmaktadır.
Saç mezoterapisi, saç köklerinin gereksinimi olan vitamin, mineral ve aminoasitlerin yanı sıra, kılcal dolaşımı hızlandıran özel ilaçlar ve epitelyum dokusunu besleyen organik materyaller kullanılmaktadır. Özellikle;
Saç mezoterapisinin etkileri genellikle 2-3 ay içinde görülmeye başlamaktadır. Tam etkinin ortaya çıkması 3-6 ay sürebilmektedir. Uygulama sürecinde, saç köklerinin beslenmesinin yanı sıra, köklerin bağlı olduğu doku da tamir edilmektedir.
Uygulama sonrasında ilk 24 saat saçlı bölgenin yıkanmaması önerilmektedir. Bunun yanında, saç mezoterapisi saç ekimine alternatif değil, yardımcı bir yöntem olarak değerlendirilmektedir. Özellikle genç yaşta saç kaybı yaşayan bireylerde, saç ekimi için uygun yaşa gelene kadar dökülmenin yavaşlatılması ve azaltılması amacıyla kullanılmaktadır.
Etkili bir mezoterapinin başarısı, uygulama sonrası bakım sürecine bağlıdır. Doğru bakım protokollerinin takip edilmesi, uygulamanın sonuçlarını önemli ölçüde etkilemektedir.
İşlem sonrasında ilk 24 saat özellikle kritik bir dönemdir. Bu süreçte uygulama bölgesine kesinlikle dokunulmamalıdır. Eğer dokunmak gerekirse, öncesinde eller mutlaka yıkanmalıdır. Ayrıca, rahatsızlık hissedildiğinde şişliği azaltmak için 10-15 dakika süreyle soğuk kompres uygulanabilmektedir.
Uygulama bölgesinin su ile teması ilk 10-15 saat boyunca engellenmelidir. Bunun yanında, makyaj ürünleri ve cilt bakım ürünlerinin kullanımından kaçınılmalıdır. Yüz mezoterapisi sonrasında ciltte oluşabilecek hafif kızarıklık ve şişlik normal kabul edilmektedir. Genellikle 1-2 gün içinde kendiliğinden geçmektedir.
Kalıcı sonuçlar için uzun dönemli bakıma dikkat edilmelidir. Bu süreçte:
Saç mezoterapisi sonrasında saçlı deride birkaç gün sürebilen hassasiyet normal karşılanmalıdır. Bunun yanında, vücut bölgelerinde uygulanan mezoterapide oluşan morarmalar 1-2 hafta içinde iyileşmektedir.
Alkol tüketimi ve sigara kullanımı cilt iyileşmesini yavaşlattığından, bu alışkanlıkların mümkün olduğunca azaltılması önemlidir. Bunun yanında, aspirin gibi kan sulandırıcı etkisi olan ilaçların kullanımından da kaçınılmalıdır.
Doğru uzman seçimi ve uygulama sonrası bakıma uyum, başarılı sonuçlar elde edilmesinde kritik öneme sahiptir. Böylece cildin doğal yenilenme mekanizmaları aktive edilmekte ve kalıcı iyileşme sağlanmaktadır.
Mezoterapi İstanbul bölgesindeki, uzman hekimler tarafından kişiye özel plan oluşturulmakta ve modern tekniklerle uygulanmaktadır. Mezoterapi Bahçelievler bölgesindeki merkezimizde, uygulama süreci hakkında detaylı bilgi alabilir ve mezoterapi fiyatları için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Mezoterapi, cilt altına vitamin, mineral ve enzim gibi besleyici maddelerin mikro enjeksiyon yöntemiyle uygulandığı bir yöntemdir. Cilt gençleştirme, sıkılaştırma, saç dökülmesi ve bölgesel incelme gibi çeşitli estetik ve sağlık sorunlarının çözümünde kullanılmaktadır.
Mezoterapi, özel hazırlanmış karışımların ince iğneler yardımıyla cildin orta tabakasına enjekte edilmesiyle uygulanır. İşlem öncesi anestezik krem sürülmekte ve uygulama yaklaşık 15-30 dakika sürmektedir. Genellikle birkaç seans halinde gerçekleştirilmektedir.
Yüz mezoterapisinin etkileri genellikle 12-18 ay kadar sürer. Sonuçların kalıcılığını artırmak için 3-6 ayda bir tekrar uygulamalar yapılabilmektedir. Düzenli bakım seansları ile cildin gençleşmesi ve yenilenmesi sürdürülebilmektedir.
Uygulama sonrası ilk 24 saat içinde uygulama bölgesine dokunulmamalı, su ile temas ettirilmemeli ve makyaj yapılmamalıdır. Ayrıca, güneş koruyucu kullanımı, bol su tüketimi ve sağlıklı beslenme önemlidir. Hafif kızarıklık ve şişlik normaldir ve genellikle birkaç gün içinde geçer.
Hamile ve emziren kadınlar, kanser hastaları, kan pıhtılaşma bozukluğu olanlar, ilerlemiş cilt hastalığı bulunanlar ve insülin bağımlı diyabet hastaları için mezoterapi uygun değildir. Ayrıca, ciltte açık yara veya enfeksiyon varsa uygulama yapılmamalıdır.